Kategori: Eleştirel Bakış

26 Nisan 2012

HAYVANLARI KORUMAK…

Yıllarca büyük kentlerin hay-huyu, gürültüsü, patırtısı, kalabalığı içinde yaşadıktan sonra, 26 yıldır, yaz-kış Niksar’ın Çamiçi Yaylası’nda yaşayan birisiyim. Evimin hemen alt tarafından akan Ketenderesi’nin, sabahın sessizliğinde duyulan şırıltısı, karşı çam ormanında rüzgârın seslendirdiği ezgiler, temiz hava; kötülerden, dedikodulardan uzak, çiçeklerim, kitaplarımla dolu sakin bir yaşam bu coğrafyayı sevmemin başlıca nedenleri… Uzun süren kış aylarında yoğun kar nedeniyle evimin yolunun kapanması, 6 -7 ay soba yakmak […]

18 Nisan 2012

4+4+4

Adam, 12 Mayıs 1995 tarihli Bilim ve Hikmet Dergisi’nde şunları yazıyor: “İslam, bir yaşam tarzıdır, yaşamın bütün alanlarını kapsar. Bu nedenle devletin kadrolarının şeriatçılardan oluşturulması yetmez. Yalnızca yasama ve yürütme erkinde değil; yargı erkinde ve yaşamın bütün alanlarında karar verme gücü ele geçirilecek, cumhuriyet düzeni yerine İslami kurallar konulacaktır. Örneğimiz Osmanlı devlet düzeni olacaktır” Ve bu adamı, bunları söyledikten 17 yıl sonra ülkemiz milli eğitiminin başında […]

10 Nisan 2012

Dr. NADİR AYDIN

Bir Niksar Sevdalısı: Dr. NADİR AYDIN (Müstantiğin Oğlu)   “Sevgili Niksar, yaşamımızın en tatlı ve mutlu günleri yıllarca Sen’de geçti. Bize acı göstermedin! Sen’de büyüdüm. Sen’de yetiştim, hayata sende hazırlandım. Benim için kutsal bir varlıksın. Yüce ‘Kale’n, güzel Ayvaz’ınla; Keltepe’n, Melik Gazi’n, Çanakçı’nla; altın ovanda akan Ulu Irmağınla; daha sayamadığım nice güzelliklerinle ve sevgili dostlarımla, selamlar sana!” Zannederim 1975 yılıydı. “Niksar Özlemi” başlıklı bir yazının son bölümü […]

04 Nisan 2012

TOKAT KÜLTÜR VE TURİZMİ

“Kendini yorgun hissetsen bile, Başarı senden kaçsa, Bir hata sana zarar verse, Hatta ihanet sana acı verse, Bir hayal yok olsa, Gözyaşları gözlerini yaksa, Kimse gayretini fark etmese, Nankörlük ödülün olsa, Anlayışsızlık seni gülmekten alıkoysa, Ve hatta her şey, hiçbir şey olsa bile, Vazgeçme YENİDEN BAŞLA“  

26 Mart 2012

AMERİKANOFİLLER

Bizim kuşağın, 60’lı yıllarda çokça kullandığı “Amerikanofil” sözcüğü “Amerikansevici” anlamında kullanılan bir sözcüktü. 1949’da kurulan NATO’nun (Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü), 1952 yılında Türkiye’yi üyeliğe kabul etmesinden sonra, sayıları artırılan Amerikanofiller, Türkiye’de devleti ele geçirmişler, yoğun bir propagandayla, ülkemizi Amerika’nın kucağına oturtmuşlardı. Geçen yıl, emperyalizmi anlatırken yazmıştım. Osmanlı Devleti’nin dağılma döneminde emperyalist devletlerin İstanbul’da çöreklenmiş olan temsilcileri, kendilerine ajanlık yapacak, bilgi toplayacak, kendi önerilerini uygulayacak veya uygulatacak insanlara çeşitli adlar altında para […]